
efenim uluslararası ilişkiler; kendisine ait münhasır ekonomik ve de sosyal bölgesi olan enteresan bi, bişeydir işte.. bitirenler "uluslararası ilişkiler uzmanı" ünvanına kavuşurlar ki havasından başka pekte bi işe yaradığını görmedim daha..."
mayıs 2010'da yukarıdaki başlangıçla ele almaya başlamıştım bu sorunsalı.. bölümün potansiyeli kullanılabilirse eğer, aşırı dozda genel kültür depolamasından beyin zaafiyeti geçirebileceğinizden filan da bahsetmiştim..
bugün için düşüncelerimi aynı çizgide koruyorum.. bir kere baştan tekrar yinelemek istiyorum; ne yazık ki ülke şartları gereği, okuduğu dalda mezun olan gençlerimiz, kendi alanlarıyla ilgili bir işi yapamıyorlar geleceklerinde.. misal ben! uli okuduk sözüm ona.. "vay elçi naber.. vay kaymakam mı olucan bakim sen.. naber yeğen, başbakanda pek yaşlandı canım!.." türünden söylevlere maruz kaldım öğrencilik hayatım boyunca..
e tabi herkesi elçi, diplomat en azından maslahatgüzar yapsınlar demiyoruz.. ama en çoğundan bu mevkilerde siyasi idolojileri gereği, gereksiz insanlar oturmasın!.. ne bileyim, en azından dışişleri bakanı, başbakan bizim içimizden çıksn.. alanında uzman! ağzı her laf yapan üfürükçüler siyasete atılmasınlar her zaman.. yoksa bi alıp veremediğimiz yok adamlarla.. tayyip bey gene bey olsun.. ama paşa olmasın arkadaş!.. sayın kemal bey gandicilik oynamasın ya da bahçeli artık önündeki kağıdı rüzgar götürecek diye korkmasın!
kuruş diplomasi bilmeyen adamlar artık müzakere masalarına otrmasınlar.. e oturduklarında da görüyoruz yani.. sesleri çalı osuruğu gibi çıkıyor masada.. müzakere masasına oturmak demek herşeyi kabullenmek demek değildir.. orada, yannda bi tarihçisi bi sosyoloji uzmanı hatta istatistikçisi filanda olucak yan cebinde.. yoksa bütün misyonları bi adama yükleyip ondan deva aramakta içeri doğru osurmaktan farksız.. gördük bunu davos krizinde..
çok doluyum bu konularda.. kelli felli adamlar.. ülke bilmez, tarih bilmezler.. sorsan ikiyle üçü çarpmayı yanındaki adamdan sorup öğrenirler.. ama gel gör ki, bu kestane şekerleri ülkemin kritik bakanlıklarında koltuklarnı ısıtıyorlar ve bırakmaya da niyetleri yok.. e ne diyelim allah versin.. durmak yok yola devam!..
herşeye rağmen bu bölümü okumak güzeldi.. bugün 16 yaşında tekrar tercih yapacak olsam, çekinmeden gene yazarım üstten aşağı her yere uli'yi.. buna rağmen pişman olanlar da azımsanmayacak kadar çoktur.. velakin uli'nin verdiği bakış açısı hayatınızın sonuna kadar size farklılık sunar.. iş meselesini de kafanıza takmayın .. nasıl olsa bi gün bulunacaktır.. ulici olarak yolun başındaysanız kemerlerinizi biraz sıkın ve mutlaka dil öğrenmeye yönelin.. önerim ingilizce'nin yanında ispanyolca'dır.. son bi artı da mecburi olmamasına rağmen kesinlikle staj yapın her sene sonrasında! en azından cv hazırlarken biraz daha dolu gözükür!!
ülkenin durumu buyken, erasmuscuysanız (ki değilseniz bile sorun yok dışarı çıkılan güzel programlar var) dışarı yönelmekte de fayda var.. şimdilik bu adam susar.. uluslararası çelişkiler! - IV'te görüşmek üzere..
adiós!..
günün bilgisi: dünyadaki birbirine en yakın iki başkent; aralarından yalnızca kongo nehri geçen, demokratik kongo cumhuriyeti'nin başkenti kinşasa ile kongo cumhuriyeti'nin başkenti brazzaville'dir..
günün şarkısı: [TIKTIK]
görsel: pink floyd - rock n roll / arka albüm kapağı..