uzun bir aradan sonra elime alıpta niyaheyetinde bitirebildim.. zira tam beş aydır kâh yatağımın kenarında kâh çalşıma masasında okunmayı bekledi durdu.. baştan belirteyim, bu kadar uzun sürmesinin nedeni kitaptan değil benden kaynaklandı!..
şah & sultan.. aynı devri paylaşan iki egonun çarpışmasını anlatıyor kitap.. 1500'lü yıllara masal edasında dalış yapıyorsunuz.. bir tarafta 37'sine merdiven dayayan şehzade selim ve diğer yanda da 20'lerine yeni dalış yapan şah ismail..
anadolu'nun iç içe geçen yapısı malûmunuzdur.. türlü türlü insanı aynı yorganın altında ısıtıp, türlü türlü inancı besler zihinlerinde.. gel zaman git zaman, birbirini tamamlayan iki düşünce/inanç birbirlerinin yokluklarından güçlenir duruma gelir.. özellikle sünni inanca mensup osmanlı baskın taraf durumundadır..
şehzade selim, rakip ve tehlike olarak gördüğü kızılbaş/alevi kesimiyle mücadeleye girişmiştir.. keza kızılbaş/alevi inancının baskın olarak bulunduğu anadolu ve bugünkü iran dolaylarında baskın bir gücü olan safevi devleti'nin şah'ı ismail'de osmanlılar ile mücadele içindedir.. her iki tarafta kendi nüfuzunu artırma eğilimindedirler..
kitapta temel birkaç karakter üzerinden anadoludaki bu mücadele masalsı bir eda ile tasvir edilmiştir.. öyleki, ikiz kardeşler hasan ve hüseyin'in, gün gelipte farklı iki inanca tabip olmaları anadolu'nun içinde bulunduğu durumu özetler durumdadır..
kimin haklı olduğunun bir önemi yoktur.. inanç meselesinde isterseniz gidin beyaz peynirin kutsallığına inan, ki dişlere faydası çok fazla olmasından ötürü oldukça kutsaldır benim nazarımda.. insanların inancı nedeniyle sömürülmesi, ona yön verilmeye çalışılması en absürd durumlardan biridir..
kitabın içerisinde her iki tarafında temel düşünce biçimlerini görebilmekle birlikte, osmanlı tarafının abartılı derecede üstün gösterilmeye çalışıldığı kanaâtindeyim.. her şeye karşın tarih okumayı sevenlerin bu masalımsı dille yazılmış olan kitabı beğeneceklerini umuyorum.. tek dipnotum: alevi inancına karşı önyargılar besleyen hoppa zihinler lütfen kitabı ellerine almadan önce, alevilikle sünniliğin aynı çatı altında asırlardır yaşadığını unutmasınlar..
kitaba puanım 10 üzerinden 7'dir.. okunması gereken bir kitap olmakla birlikte, tarihi konulara merakı olmayan okuyucunun sıkılıp 100'ncü sayfada kitabı terk edebileceği bir kitaptır.. okuyucu sabırlı olmalıdır.. kitap kendisini yavaş yavaş içine çekmektedir.. son olarak ayracıma takılanları paylaşıyor ve sıradaki kitabı okumaya başlıyorum.. sevgilerle :)
[kitap toplam 382 sayfa olmakla birlikte kapı yayınları'ndan yayımlanmıştır.]
- "Bir kurbağa fazla uzağa sıçrayamaz!" / s.53
- "Vuslat ayrılığın, ayrılık da vuslatın kendisi olunca seven ile sevilen aynîleşir." / s.170
- "Seninle ben taş ile cama benziyoruz; taş camın üzerine de düşse, cam taşın üzerine de çullansa paramparça olacak şey malûmdur!" / s. 178
- "Her at, en son koşusunu ne zaman yapacağını bilir ve ona göre bir gece önceden hazırlık yapar." / s. 207
- "Ve unutma, her şafak, elinde fenerle gelen bir hırsız gibidir, ömürleri çalıp götürür. Uyanık dur!.." / s.269
- "Bir ayna ışığı ne kadar yansıtırsa yansıtsın, bir karanlık yanı elbette bulunur." / s.282
- "Osmanlı dünyasının tadını çıkarın, ama bir parçası olmamaya dikkat edin!" / s.289
- "İnsanlar birbirlerine gülüyorlarsa aralarında nefret, birbirleriyle gülüyorlarsa aralarında sevgi çoğalır." / s. 296
- "Sevgi bazen bir adın telaffuzuna gizlenir." / s.298
- "Susuz olan elbette suya kanmış olanı kıskanacaktır." / s.333
günün bilgisi: alevilik; bir inanç biçimi olmakla birlikte, hz. muhammed'in (sav) "benden sonra ali gelir o benim damadımdır ve allah'ın arslanıdır" sözü üzerine halifeliğin peygamber efendimizden sonra hz. ali'ye geçmesi gerektiğine inanlara verilen bir isimdir.. ancak hz. ali halifeliğini; hz. ebubekir, hz. ömer ve hz. osman'dan sonra peygamber efendiminizin eşi hz. ayşe ve onun halife olmasını istediği muaviye ile savaşarak almıştır.. tarihte bu durum "cemel olayı" olarak geçmektedir.. o günden sonra müslümanlar peygamberimizin eşi haklıdır diyenler ve halifelik hz. ali'nin hakkıdır diyen aleviler olmak üzere ikiye ayrılmışlardır..
günün şarkısı: hayko cepkin - aşkın içimde yara
resim: selim sürgit