ayraç 2011-2015



                                                                                                                      
  • Etrafları tarafından anlaşılmayan, haklarında daima yanlış hükümler verilen insanların zamanla bu yalnızlıklarından bir gurur ve acı bir zevk duymaya başlarlar. | s.33
  • İnsan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabul aşışıyor ve katlanıyor. | s.46
  • Bir kadın herhangi bir şeliklde hoşuma gidince ilk yaptığım iş ondan kaçmak olurdu. | s.59
  • Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. | s.93
  • İnsan ömrü doğumdan ölüme kadar uzanan tek bir yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir. | s.110
  • Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. | s.149
  • Hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır, ben onu kaybettim. İkinci defa oynayamam... | s.159
                                                                                                                      


  • Ulan, Fenerbahçe yense ne olur, yenilse ne olur? | s.25
  • Bir iş adamının zamanı para demektir. | s.45







                                                                                                                     

  • Bir insan ne kadar yürekliyse, o kadar korkaktır. | s.67
  • Allah birdir ama kapısı bin! | s.85
  • Gözü korkmuş adam insandan başka bir yaratıktır. | s. 117
  • Demir olsam çürürdüm, toprak oldum dayandım. | s.156
  • Sular hendeğine dolar. İnsanlar doğar ölür, gün doğar batar. Ağaçlar büyür çürür. Sular akar, bulut ağar. | s.217



                                                                                                                     
  • İnsanın daracık bir evde doğru dürüst düşünmesi bile mümkün olmuyor. | s.5
  • İyi anlatılınca en zavallı adamın bile insan ve kardeşimiz olduğu anlıyoruz! | s.35
  • Neden herkesin aynı anda mutlu olduğu bir çözüm bulunmuyor? | s.55
  • Bazı sevecen ve ince duygulu kişiler en sevdiklerine bile sadece başkalarının yanında değil, onlarla baş başa kaldıklarında bile şefkat gösterme konusunda oldukça inatçı ve hatta utangaç olurlar. | s.72
  • Geçmiş, insanın gözüne daima güzel görünür. | s.98
  • Her zaman iyi olandan önce kötüyü görmek katı yürekli kimselere has kötü bir özelliktir. | s.123
  • Kötü bir adamın senin için ne düşündüğünün ne önemi var? Ne isterse düşünsün! | s.160
  • Erkek soğudukça kız tarafının aşkı şiddetlenir ve kıskançlık, hayatlarını cehenneme çevirir. | s.194
  • Aptal olduğunu anlayan kişi aptal değildir. | s.220
  • Olanak olsaydı da herkes, hepimiz, benliğimizin en kuytu köşelerini olduğu gibi açığa vurabilseydik. Başkalarına, hatta en yakın dostlarına, vakti gelince kendine bile itiraf etmekten kaçındığın ne varsa tamamını korkmadan ortaya dökebilseydik; işte o zaman dünyayı saracak pis kokudan herkes boğulurdu. | s.301
  • Tok açın halinden anlamaz derler ya, bazen aç olanlar da birbirinin derdinden anlamaz. | s.337
                                                                                                                       
  • Kaynanın iyisi, istisna olanı bile mağara adamı çağından kalmadır. | s.12
  • Okuyup yazabilmenin değerini ancak okuyup yazabilen bilir. | s.19
  • Alışılmadık bir şeyi tanımak ve onun adını bilmek, bu alışılmadık şeyin ürkütücülüğünü yok ediyor. | s.31
  • Kendi isteğin dışında, alışılmış bir şeyden bir yenisine atlamak çoğunlukla sancılı olur. | s.47
  • Hayatta en iyi ve en emin yer vatanındır. | s.53
  • Memurlar çalınca bunun adı yolsuzluk olur, memur olmayanlar çalarsa buna da haydutluk denir. | s.57
  • Bir kadın günlük ekmek ve ara sıra bir çaput dışında başka şeyler de bekler kocasından. | s.57
  • Kendini sürekli bir erkeğin hayatına bulaştırıp sıkıştırması bir kadının en kötü huyudur zaten. | s.73
  • Yeryüzünde kimse kimseden bedavadan halkı eğlendirmesini ve bedavadan yoksulları doyurmasını bekleyemez. | s.95
  • Ekonomik ve toplumsal sınıflamada en alt kademede bulunan proletarya, bayram ya da tatil olup da çalışması gerekmediğinde sarhoş olur. | s.100
  • Aydın bir insan bile, her Allah'ın günü çevresinde öküzden başka bir şey görmezse olağan üstü bir hızla öküze döner. | s.111
  •  Zekâsı gelişmemiş ve az gelişmiş insan, isteği üzerinde yoğunlaşabilmek için dua etmek zorundadır. | s.154
  • İlk önce kendi yaşamını düzelt, öbür şeylerle sonra uğraş. | s.190
  • Çalışan erkeğin eğlencesi de olmalıdır, çalışmayan erkeğinse daha çok eğlencesi olmalıdır. | s.206
  • Özgürlük her zaman uzaklardadır. | s.228
                                                                                                                      
  • Ayna kullanımının yaygınlaşması, kadınlar arasındaki intihar oranını arttırmıştır. | s.21
  • Kıtlık öyle bir şeydi ki, yüzyılların yaptığını bir günde yerle bir ediyordu. | s.46
  • Yenilmişseniz susarsınız. | s.79
  • 21. yüzyılın vampirleri büyük ihtimalle yabancılaşan bir dünyada yalnızlık çekiyor olacaklar. | s.98
  • Savaş, generallere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir. (D'Annunzio) | s.102
  • Berlin'de bir sonraki adımın ne olacağını kimse bilemez. | s.142
  • Ordusu ne kadar güçlü olursa olsun Almanya, yalnızca Avrupa'da at koşturmaya mahkûmdur. | s.145
  • Herkesi her zaman aptal yerine koyamazsınız. (Abraham Lincoln) | s.149
  • Turada biz kazanırız, yazıda siz kaybedersiniz! | s.165
  • Parlayan her şey altın değildir. | s.173
  • Politikacılar ve yöneticiler, halkı olduğu kadar kendilerini de kandırıyorlardı. | s.195
  • Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir. | s.196
                                                                                                                      
  • Verdiği sözden dönmek onu yine kendisi yapmıştı ve kendisini hiç de suçlu hissetmiyordu. | s.23
  • Cennet bir yer, bir mekân değildir, bir zaman dili değildir. Cennet öğrenmektir, mükemmelliktir. | s.57
  • Rakamlar sınırları belirler; iyinin, mükemmelin sınırları yoktur. | s.57
  • Eğer ne yaptığını iyi biliyorsan her zaman başarırsın. Başarmak için ne yaptığını bilmek gerek. | s.61
  • En yüksekten uçan martı, en uzağı görendir. | s.63
  • Uçmak bir yerden bir yere ulaşmak için kanat çırpmaktan daha öte bir şey. | s.65
                                                                                                                      
  • Her güzelin kendisine ait bir güzelliği vardır. Ayrıca her güzel de o kendisine özgü güzelliği, rağbet edenlere beğendirip sevdirebileceğini işin ehli bilir. | s.25
  • Acele işin pişmanlığı tamir kabul etmeyecek kadar büyüktür. | s.75
  • Bir adam kazandığı kadar yaşayabilir. | s.84
  • Bir mirasyedinin haksız servetine ancak dalkavuklar itibar eder. | s.85
  • İnsanlığın yapusu gereği, insan kendi mutluluğundan yalnız kendisi haberdar olmasıyla kanaat etmez. Herkesi de haberdar etmek ister. | s.105
  • Zarar, kârın öz kardeşidir. Bugün kaybettinse, yarın kazanırsın. | s.107
  • Söz sözü açar, açılan sözler istenilmeyen sözlere kadar varır. | s.121
  • Akıl ile akçe ikisi bir yerde pek de barınamaz. | s.123
  • Parasız kaynı enişteler, parasız biraderi hemşireler de kabul etmez. | s.141
  • Moliere'in doktorlar hakkında söylediği söz yalan mıdır? Doktorluğun en bilgece yönü, bir hastanın vefat etmiş olduğunu anlamaktır. | s.158
                                                                                                                       
  • Hatırlananlar değil unutulanlar rahatsızlık yapar, takıntı yapar. | s.59
  • Rüyalar takıntıların haykırmasıdır. | s.33
  • Bazen sorumluluklarımızdan, uyuyarak kaçabiliriz. Böylece yalnızlığımıza, kendimize döneriz. |s.78
  • Tartışma programlarına bakın. Herkes konuşuyor; iyi, güzel de, ortada bir şey yok! | s.99
  • Hayatta en tehlikeli silah, kandırılmış insandır (hannibal) | s.101
  • Uzak doğu toplumları, başlarına düşen  atom bombasının intikamını, ufak araba motorları ve mikroçiplerle alıyorlar. Silah kuşanarak değil! Çok daha güzel bir intikam şekli. | s.154
  • Psikopatın korktuğu tek şey güçtür. | s.176
  • Psikopatlar zeki insanlardır. | s.180
  • İçindeki "ben"le barışmanın yolu, cinselliği doğru bilmekten geçer, geleceği değil. | s.192


                                                                                                                      

  • Bir İrlandalı dilini tutamaz. | s.18
  • Kimi borular sağlam, kimileriyse çatlaktır. | s.19
  • En güçlü yasa, ölüm-kalım savaşıdır. | s.57
  • Ağızda eriyen bir şeftali gibiydi güneş. | s.63
  • Deryada doğuran büyük fahişe, Amerika'yı bulan Christophe Colomb'dur. | s.90





                                                                                                                      

  • Aşk ve sevgi aynı şey değildir. | s.32
  • İnsan kaç yaşında olursa olsun anne hep annedir. | s.40
  • "Ben" olmanın ilk adımlarından birisi "hayır" diyebilmektir. | s.54
  • Her ölüm erkendi ve kalanları da öldürüyordu bir parça. | s58
  • Korkularımla yüzleşirsem korkacak ne kalır? | s.86




                                                                                                                      

  • İnsanları sözleriyle değil, hareketleriyle ölç! | s.124
  • Ölüm dirim kavgası yapan, can çekişen insanlara kolay kolay bir şey sorulamaz. İnsan ne soracağını şaşırır. | s.219
  • Konuşan insan, öyle kolay kolay dertten ölmez. Bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir. | s.222
  • Bırak sarhoşu yıkılana kadar gitsin! | s.367

                                                                                                                      


  • Denizin dibine, iki yüz metreden sonra, yedi rengin yalnızca moru girer. Orada hiç bitmeyen lacivert bir gece vardır. Bu gecenin içindeki canlıların ışıkları kendiliklerindendir; yıldızlar gibi. | s.17
  • Solumda yarım bir ay parçası. Güneşin karşısında bu kadar parlak oluşu insana yapma hissi veriyor. Gözlerimdeki gözlükten meğer onu bu kadar parlak görürmüşüm, çıkarınca âdeta siliniverdi. | s.28
  • Balıkçının kefeni ağ olmalı. | s.47

                                                                                                                     

  • Bir sinek üzerinde bile olsa, insan vahşice, sınırsız bir üstünlük duygusuna kapılabilir. | s.45
  • Fransız'ın doğuştan sıcak olanı pek nadir bulunur. Sevimliliği her zaman yapaydır, çıkarı gerektirdiği için cana yakın davranır. | s.60
  • Tehlike yoksa kazanç da yoktur! Boğulmaktan korkan suya girmez! | s.100
  • Şansınız dönebilir. Bir tek kötü şansla her şeyi yitirebilirsiniz. | s.108
  • Bir adam gözlerini elindeki oyun kağıtlarına dikip, sağa-sola bakmaksızın aynı yerde pekâlâ yirmi dört saat oturabilir. | s.137


                                                                                                                     


  • Devlet bir sobadır ve yakıtı da yalnız insandır. | s.22
  • Mutluluğun da mutsuzluğun da kökü birdir. | s.51
  • Ottan ot çıkar, canlıdan canlı. | s.53
  • Her doğan çocuk Tanrı'nın iradesine, buyruğuna bir işarettir. | s57
  • Bazen küçük bir olay, insanı, o  olayın hemen bir saniye öncesine kadar her şeyi berrak görüp her şeyin mükemmel olduğunu düşünürken, birdenbire allak-bullak etmeye yeterdi. | s.64


                                                                                                                      
  • Üzüntü olmadan yaşayamaz annem. Felaketler onun yaşam kaynağıdır. | s.26
  • Gece hepimizi korkularımıza, acılarımıza daha bir yakınlaştırır. | s.29
  • Uykusuzluk, üzerimde sarhoşluğa benzer bir etki yaratır. | s.57
  • İtiraf edeyim; yağmurdan sonra ortalığı kaplayan kokuda, metropolün ortasında bile yaşasa, insanın içini kıpır kıpır eden bir şeyler var. | s.76
  • Gerçek acı sessizdir. Bir huzurevi gibi. | s.85
  • Bir şeylerin olması için mutlaka müteşebbis ruhlu bir ahmağın bu kuralı çiğnemesi gerekir. | s.99
  • Hakikatte bütün kitaplar sayfaları doldurmak için yazılır. | s.109
  • Adalet denen şey bir yalandan ibaretti. İnsanlar suç işledikleri için değil, suç işlenmemesi gerektiği için cezalandırılıyordu. | s.118
  • İnsan yüreği sarkaç gibidir. İstediği noktaya ulaştığı anda tüm hızıyla tam tersi tarafa kaymaya başlar. | s.122
  • Acının tesellisi acıdır. | s.146
  • Ömrüm  düzgün cümleler halinde geçti. Bilmeden bazı hatalar yapmışımdır tabii. Bilsemi anlamı öldürür yine de cümleyi kurtarırdım. | s.162
  • Tanrı bile bir yerden başlamak zorundadır. | s.170
  • Noktalı virgüllerin, noktalara göre yaşama şansımı artırdığına inanıyorum. | s173
  • Hayat; her durumda sonu kötü biten bir hikaye değil midir zaten? | s.201
                                                                                                                      
  • İnsanın sinirlerini ve ruhunu yatıştırır yemek. Cesaret mideden gelir -gerisi umutsuzluktur. | s.50
  • Vazgeçelim. Rahatımıza bakalım, sevişelim, yürüyüşe çıkalım, sohbet edelim. Hayvanat bahçesine gidelim. Hayvanlara bakalım. Arabamıza atlayıp okyanusa sürelim. Topu topu 45 dakika buradan. Bilardo oynayalım. Yarışlara gidelim, müzelere gidelim, boks maçlarına gidelim. Arkadaş edinelim. Gülelim. Bu yaşadığımız hayat herkesin yaşadığı hayat: bizi öldürüyor. | s.61
  •  Bütün dahiler ayyaştır! | s.83
  • Tartışacaktık elbette. Kadının doğasında vardı hır gür. Kirli çamaşırların karşılıklı olarak değiştirilmesinden, bağırıp çağırmaktan, tiyatrodan hoşlanırlar. | s.100
  • "Şu insanlara bak," dedim. "Burada neler olduğundan bihaberler. Kaldırımda yürüyüp gidiyorlar. Yine de tuhaf... bir zamanlar onlar da doğmuş, her biri." | s.129
  • Kadınlar acı çekmek için yaratılmışlardı sanki; sürekli sevgi sözcükleri duyma ihtiyaçları bundan kaynaklanıyordu belki. | s.131
  • Yangın kokusu alınmaz! Duman kokusu alınır! | s.155

                                                                                                                      
  • Ya silâhşör olun, ya da papaz. Ya biri olun, ya öbürü, ama asla ikisini birden olmaya kalkışmayın. | s.38
  • Ümit; insanoğlunun yüreğinde sönen son şeydir. | s.57
  • Aşk; tutkular içinde en bencil olanıdır. | s.142
  • İnsanın ilk aşkı için ağzını sıkı tutması beklenemez. İlk aşk insana öyle bir meşe verir ki, bunu mutlaka taşırmak gerekir, aksi halde boğuverir sizi. | s.142
  • Hevesleriniz sizi felakete götürebilir. | s.227
  • Yaşamak bu kadar soru sormaya değer mi? | s.245

                                                                                                                      
  • Delinin duyduğu tik-tak bir başka tik-tak'tır. (h.michaux) | s.11
  • Bunaldın mı, üstüne üstüne gideceksin. Daha çok bunalmaktan korkma ve yalan yeliyle yelken açma. | s.24
  • Benim istediğim sanırım düzendi. Hiçbir zaman erince kavuşamayacağımı biliyordum. Gene de bir düzene bile razıydım. Benim özlediğim buydu. Evlenince sanıyordum ki.. Bir şey sanmıyordum. | s.33
  • İnsan kendi kendini doğurabilseydi bir çıkar yol olabilirdi. Belki. Bilmiyorum. | s.35
  • Öbürlerinin hepsi bir bataklığın içinde, para-pul ağacına tutunup kurtulmak -bunun için gerekirse yanındakilerinin, tutunduğu dala ulaşıp onu kırmasın diye, onları tekmeleyip bataklığa atmak, öldürmek pahasına da olsa- isteyeceklerdi. |s.37-38
  • Sarhoş olmanın, ansımanın, az ya da çok içmekle ilgisi yoktur. | s.50
  • Cebimde boz ciltli bir kitap vardı. Dün okuduğum. Yanıma almış olduğuma sevindim. Açtım, işaretli yerden okumaya başladım. İçerden annemin sesi geliyordu. Boğuk boğuk. Hıçkırıyordu. Okumamı önlüyordu. Kitapla benim arama giriyordu. Dışarı çıktım. | s.72
  • Yalnızsın sen. Ve hep yalnız kalacaksın. Tâ ki, benim gibi yalnızlığı bilen bir denginle karşılaşana dek. | s.73
                                                                                                                      
  • Bir hekim günahkar olduğunda, cehennemde, dibdirdiği her acıyı çekecek ve iyileştirdiği her hastalığa yakalanacaktır. | s.77
  • Bedene hayat veren şey, teneffüs edilen havadır. | s.90
  • Senden daha yaşlı ve tecrübeli birisine güvenirsen, kendine güvenmeyi de öğrenirsin. | s.147
  • Otlamaları için bırakılan öküzler bir hareket gördüler mi o tarafa bakarlar ve saatlerce gözlerini ayırmazlar. | s.148
  • Adlar da ölüler kadar ağırdır. | s.180
  • Siyah, günahkârların rengidir. Çünkü her lekeyi saklar. | s.181
  • Dünya, binde bir de olsa yanılma payı bırakanlara aittir. | s.190
  • Şarap içen biri asla yalan söyleyemez. Sadece unutur, o kadar! | s.209
                                                                                                                      
  • Dün, uzak gün evlat; geçmiş gün, yaşanmış gündür. Ayrı ayrı yaşanmışlıklara çok vakit harcanmamalı; kıytmetli olan, yakalanan şanslarda saklanmış paylaşılacaklardır. | s.25-135
  • Dünler, bazı şeylerin aydınlatılmasında yetersiz kaldığında, bu misyonu yarınlara devreder. | s.26
  • Önemli olan dikkattir; çünkü gerçekler ayrıtında küçük parçalar halinde bulunur, ama bundan daha önemlisi hafızadır... Unutulan gerçek, hiçbir anlam ifade etmez. | s.109



                                                                                                                      
  • Kokuşuncaya dek, bir ölünün ölü olduğundan emin olamayız. | s.19
  • Kimseye benzediğini sanmıyorum, yalnızca benzediği o kişiyle düpedüz aynı. | s.39
  • Zamanın geçtiğini ancak birşeyler devinince anlayabiliyorsunuz. | s.47
  • Saat, yeni gelen dakikanın ucunda bir kez daha ölecektir. | s.47
  • Aşık olmaya başladığını anlayan bir adamın gizi; gözlerinize asla bakamamasıdır. | s.56
  • İnsan bir işe kalkıştığında ne yaptığını bilir. Eğer birşey ters giderse, bu beklenmedik, insan gücünün ötesinde birşeydir. | s.75
  • Olacak birşeyler varsa, bundan kaçınılmaz. Tıpkı takvimlerin önceden bildirdikleri gibi. | s.91
  • Mutluluk, bir zorunluluk değildir. Sadece bir tavsiyedir. | s.133
  • Ölüm, bir ziyaretten başka birşey değildir. | s.138

                                                                                                                      


  • "Her yolculuğun kendi diş çıkarma bunalımı vardır." | s.31
  • "Bir insanın kendi başarısına değer biçmesi her zaman zor olmuştur, özellikle de gerçekleşme anında." | s. 170
  • "Dünyaya hükmeden ve kutsal olan şey güç değildir. Asıl hükmeden, insan duygularının sıcaklığı, arkadaşlık ve bir şeyleri yapıp devam ettiren insanlara duyulan saygıdır." | s.276



                                                                                                                      

  • "Bir kurbağa fazla uzağa sıçrayamaz!" | s.53
  • "Vuslat ayrılığın, ayrılık da vuslatın kendisi olunca seven ile sevilen aynîleşir." | s.170
  • "Seninle ben taş ile cama benziyoruz; taş camın üzerine de düşse, cam taşın üzerine de çullansa paramparça olacak şey malûmdur!" | s. 178  
  • "Her at, en son koşusunu ne zaman yapacağını bilir ve ona göre bir gece önceden hazırlık yapar." |s. 207
  • "Ve unutma, her şafak, elinde fenerle gelen bir hırsız gibidir, ömürleri çalıp götürür. Uyanık dur!.." | s.269
  • "Bir ayna ışığı ne kadar yansıtırsa yansıtsın, bir karanlık yanı elbette bulunur." | s.282
  • "Osmanlı  dünyasının tadını çıkarın, ama bir parçası olmamaya dikkat edin!" | s.289
  • "İnsanlar birbirlerine gülüyorlarsa aralarında nefret, birbirleriyle gülüyorlarsa aralarında sevgi çoğalır." | s. 296
  • "Sevgi bazen bir adın telaffuzuna gizlenir." | s.298
  • "Susuz olan elbette suya kanmış olanı kıskanacaktır." | s.333
                                                                                                                       

  • Başkalarına duyulan sevgi, ölenlere olan bağı azaltmamalıdır. | s.18
  • Önemli olan baktığın şey değil, baktığın şeyin sende neler uyandırdığıdır. | s.74
  • Bu şehir ardından gelecek senin / aynı sokaklarda dolaşacaksın / aynı mahallede ihtiyarlayacaksın / aynı evlerde kır düşecek saçlarına / bu şehirdir gideceğin / Başka bir yer umma... | s.88
  • Katiller her zaman kötü insanların arasından çıkmaz. | s.119
  • Silahla yaşayan silahla ölür. | s.130
  • Olanı kabullenmek bazen en büüyük erdemdir. | s. 149
  • Kandilli yüzerken uykularda / Mehtâbı sürükledik uykularda. / Bir toldu parıldayan, gümüşten, / Gittik... Bahis açmadık dönüşten. / Hülyâ tepeler, hayâl ağaçlar... Durgun suda dinlenen yamaçlar... / Mevsim su öyle bir zaman ki / Gaaip bir mûsıkiydi sanki. / Gitmiş kaybolmuşuz uzakta, Rü'yâ sona ermeden şafakta... | s. 191
  • İnsanın ruhunun yarası dikiş tutmaz. | s. 263  
  • Değişimin en büyük düşmanı ön yargıdır. | s.433
  • Ölümü yoldaş seçenlerin ölümden başka kazanacakları zafer yoktur. | s.441
  • Vicdan azabı duymak bile anlamsız bir hayat sürmekten daha iyidir. | s.555

    1 yorum:

    1. süper! ne güzel "öz" lerini toplami$sin böyle.. insani kendine getiriyor ve kendinden götürüyor "saglam" laflar..

      bu kitaplari ben daha okumadan bir bakima okuttugun icin te$ekkürler :)

      YanıtlaSil

    yok mu 0.7 ucu olan?

    hiç fark etmez aslında 0,5 yada 0.9 olması..

    orta kara olsun diye 0.7..

    şayet kalem traşınız varsa, o da fena derecede iş görür :)

    neyse işte, korkma.. yaklaş!..

    ?

    Fotoğrafım
    İstanbul, Tokat, Türkiye
    ben sezer; klasik uygulamalı, güdüsel bir hamle sonucu, anında dünyaya gelip, henüz olunmayan bir pratiğe zorunlu olarak itilmiş, nüfusa ilave bir insan..