Çarşamba, Temmuz 04, 2012

iplik..



elleri nasıra boyamış bir teyze.. kınadan kaybolmuş tırnaklarını gezdiriyor ipliğin üzerinde.. sertçe yakalıyor ucundan.. ve sonra öteki ucunu.. birbirine düğümleyip koyuyor kenara.. 

zaman zaman süzülen buğu deryası, iki sıra ark açıyor gamzelerinden dudak boğumlarına doğru.. artık silmeyi de kesti.. karlandı, derinleşti hüznünün debisi.. başın ve sonun aynı raylar üzeriden hareketlendiğini çoook iyi biliyor..

çukurlarında debelenen iki yeksan radarı tütsülü, kulaç açıyor deryaya.. gölgesinde, güneşinde.. sürüklendiği esareti takip ediyor sislerin ardından.. kınalı ellerini uzatıyor ansızın.. hiçliğin derin sessizliğinde kalakalıyor..

nasırlardan olsa gerek pek de seçemiyor elleri.. zira hemen yanı başında, böğründe yitip giden sıcaklığı.. neden sonra yastığına kundaklanıp ateşliyor deb-i deryasını.. söndü sanıyor.. yanıyor da yanıyor..

                                                                                              

günün bilgisi: hz. nuh'un  sâm, yâfes, hâm ve ken'an isimlerinde dört tane oğlu vardı.. tufan sırasında ken'an gemiye binmeyerek ölen tek oğludur.. bir rivayet olur ki; sâm, arapların; hâm, habeşlilerin ve de yâfes de rumların atasıdır. (peygamber efendimizden rivayet ettiğinine inanılan kişi ahmed b. hanbeli'dir)

?

Fotoğrafım
İstanbul, Tokat, Türkiye
ben sezer; klasik uygulamalı, güdüsel bir hamle sonucu, anında dünyaya gelip, henüz olunmayan bir pratiğe zorunlu olarak itilmiş, nüfusa ilave bir insan..