Cumartesi, Aralık 12, 2015

Lars Morris - Şarlatanlığın Tarihi


kitaplarıma karşı aşırı bir susama söz konusu.. resmen zembereğimden boşaldım.. iki senedir tek satıra hasret dimağım ard arda saldırıyor yığınlaşmış, toza boğulmuş kitaplara..

şarlatanlığın tarihi.. kitap enfes derecede tarihi bilgiye doyuruyor okuyucuyu.. yedi bölümde ele alınan kitapta; tarihe kazınmış, çetrefilli hadiseler silsilesi söz konusu.. 

ne yalan diyeyim, ilk bir kaç konu kadın ağırlıklı, daha çok onları ilgilendiren (makyajdı boyaydı, ayak küçüktmeydi vs.) mevzular üzerine olduğu için kitabı ilk elime aldığında sonunu getirememiştim.. sonra nasıl olduysa tekrar dönüş yaparak kısa sürede bitirdim.. 

kitap tarihsel süreçte her konuya eğiliyor.. bir bölümde tutankamon'un esrarı aralanırken, bir bölümde haçlı seferlerinin saysız saçmalıklarına şaşıyorsunuz.. 

kitapta kurgulanan ana tema "insanlığımız gerçekten ilerliyor mu?" dur. biraz daha açacak olursak; çeşitli badirelerden geçen insanlığımız, zaman zaman türlü hurafe ekseninde körü körüne telef olurken, bazen de tamamen tesadüf eseri beklenmedik ilerlemelere sahne oluyor.. 

spekülasyona, gizemli olaylara, insanlığın saçma sapan ilerleyen tarihsel sürecine meraklılarının kesinlikle edinip okuması gereken bir kitaptan söz ediyoruz.. okuyucu puanım 10 üzerinden 8,5 olmakla birlikte ayracıma takılanları sunarak uzaklaşıyorum :)
  • Ayna kullanımının yaygınlaşması, kadınlar arasındaki intihar oranını arttırmıştır. | s.21
  • Kıtlık öyle bir şeydi ki, yüzyılların yaptığını bir günde yerle bir ediyordu. | s.46
  • Yenilmişseniz susarsınız. | s.79
  • 21. yüzyılın vampirleri büyük ihtimalle yabancılaşan bir dünyada yalnızlık çekiyor olacaklar. | s.98
  • Savaş, generallere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir. (D'Annunzio) | s.102
  • Berlin'de bir sonraki adımın ne olacağını kimse bilemez. | s.142
  • Ordusu ne kadar güçlü olursa olsun Almanya, yalnızca Avrupa'da at koşturmaya mahkûmdur. | s.145
  • Herkesi her zaman aptal yerine koyamazsınız. (Abraham Lincoln) | s.149
  • Turada biz kazanırız, yazıda siz kaybedersiniz! | s.165
  • Parlayan her şey altın değildir. | s.173
  • Politikacılar ve yöneticiler, halkı olduğu kadar kendilerini de kandırıyorlardı. | s.195
  • Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir. | s.196
                                                                                                    

günün bilgisi: katharizm; hristiyan aleminde temel olarak kabul görmüş olan üçleme (baba-oğul-kutsal ruh) yerine, dünyayı yöneten iki  güç veya ilke olduğunu iddia eden ikili inanış"ı savunan bir ayrılık hareketidir. katharlar dünyanın kötü güç tarafından yaratıldığına inanıyorlardı.  

Pazar, Aralık 06, 2015

bizim raki!.



rocky balboa.. nam-ı diğer "italyan aygırı"..

1976 yılında yayınlanan ilk filminin ardından toplamda 6 filmle 2006 yılında son vizyonunu yaptı..

yıllarca bölük/pörçük, kıçından/başından izlediğim rocky serilerini, an itibariyle baştan sona adam gibi izleyerek tamamladım!

kesinlikle ölmeden önce izlenilmesi gerekenlerden.. boks filmlerinin baş yapıtlarından..

filedelfiya'da insanlığını barındıran rocky, hiç kopamadı oradan.. geçmişini asla terk etmedi.. aksine hep oradan güç aldı.. günümüzde, daha dün ne yediğini bilmeyen insanlığımızla ve en saf, kalbi merasimleriyle kıyaslandığında hepimiz sınıfta kalıyoruz..

aşırı yozlaşma, kendine yabancılaşma.. küçümseme.. kibirden geberme raddesi.. para kanserliği.. her şey.. her bok! alayımıza düğün alayı girsin!

rocky ile sürekli boğazınız düğüm düğüm oluyor.. her yumruk yediğinde gözlerinizi kapatıyorsunuz.. off diyorsunuz.. ama o her defasında ayağa kalkarak, en sert yumruklarını indiriyor.. ve içinizdeki coşkuyu sele dönüştürüyor.. kaç defa "helal ulan raki!" dediğimi sayamam..

her güne bir rocky sloganıyla çıktığım film izleme merasimim son buldu.. amaa yoook bulmadı.. yazının sonunda bir sürpriz vaar! sonunda len sonunda!

uzun süre boks filmleri izlemek çeşitli yan etkilere sebep olabiliyor.. izlendikten sonra dışarı çıktığınızda aniden; sağa sola, havaya yumruklar, kroşeler savurabiliyorsunuz.. arada sırada "hadi dostum bitir işini" diye kendi kendinize konuşabiliyorsunuz.. ama en önemli misyonu bence "her şey gider ama sen kalırsın" dır..

izlemek için boşuna gugula sarılmayın sizlere linkleri paylaşayım.. uzun süredir takip ettğim bir film sitesi var ki bu işi gerçekten iyi yapıyorlar.. yeri gelmişken bu anti-parantezle onlara yani filmakinesi'ne çok çook teşekkürler ederim.

rocky 1 1976
rocky 2 1979
rocky 3 1982
rocky 4 1985

evet geldik sürprize.. aslında bu benim için de büyük bir sürpriz oldu.. az önce öğrendim.. rocky, efsane olmaya apollo creed ile yaptığı ünvan maçıyla başladı.. henüz birinci filmdi.. ve filmin ilerleyen serilerinde ahbap filan da oldular.. daha fazla spoiler verip can sıkmak istemem.. konumuza dönelim.. işte bu en büyük rakibinin oğlu, rocky serilerinin ardından başlamış olan belki de yeni bir seriyle "Creed: Efsanenin Doğuşu" adlı yapımla izleyici karşısında.. üstelik 8 ocak 2015'de vizyona girdi..ee rocky'le alakası ne? ne olacak; creed'in oğlunu hazırlayan kişi kendisi oluyor!

izlemek isteyenler serinin ardından buraya bakabilirler.. ben de henüz izlemedim.. yazının ardından izlemeye koyulacağım :)

                                                                                                            

günün bilgisi: boks; eski yunan ve roma'da önemli sporlardan birisiydi ve birisi ölene kadar nüsabakalar devam ediyordu.. günümüzde son derece ivme kazanan boks sporu; nörologlar tarafından beyinde kalıcı hasarlara neden olduğu ortaya konulmuş ve olimpiyatlardan çıkartılması gerektiği savunulmuştur..
günün şarkısı: Follow The Night - XYZ

Cuma, Aralık 04, 2015

yolda kalmışlara..


toprak üşüyor--
siyahın gölgesinde
aynı uykular.


                                                                                                                    

dip not: uzun bir ardan sonra bir haiku ile bloguma tekrar merhaba diyorum.. haiku için buraya bakınız.
günün bilgisi: peryavşan; yaşar kemal'in romanlarında sıklıkla yer verdiği, kayalıklarda yetişen bir bitkidir.. halk arasında "basur otu" şeklinde adledilmekle birlikte gövdesi ve yaprakları beyaz tüylerle kaplıdır.


Cumartesi, Mayıs 02, 2015

ah herakleitos!


ne hoş arşivinde gize sarınmış tonlarca yazıyla karşılaşmak.. sadece sana mahsus hakikati.. gizi.. 

efenim 2013'ün 28 mart'ında başlayıp sonunu açık bırakmışım bir yazının.. her zaman ki gibi! 

gece 2 suretlerinde gene uykudan ziyan edilmiş bir nefesle dolanmışım klavye tıkırtılarına.. şimdi 2015.. 2 mayıs.. ben gene aynıyım galiba.. yabancılık çekmedim.. o an'a bürünerek geceyi araladım.. devam ettim..


bi' sandal..

akıntının ardından devinip duruyor.. kıçı, başı ayrı oynuyor.. tam batacak gibiyken her çırpınışında, yeniden yükseliyor dalgaların uzvunda..

.. ilmikle tutunuyor kıyıya.. kuzgun sular hırpalıyor rüzgâra inat.. her dalgada sular bir yerlerini götürüyor..

kıç tarafından bir delik peydahlanmış.. savruldukça coşuyor dar boğazından sular..

.. yağmur başlıyor sonra.. çalkalana çalkalana suyu hapsediyor gövdesinde.. önce istemiyor.. mücadele veriyor.. savuruyor dalgaya.. neden sonra usanıyor.. birike birike doluyor.. ince ince batıyor..

.. rüzgar çeliliyor.. gün ay.. nehir sakin.. taşırdığı, aşırdığı bir.. su aynı su.. değişen birşey yok.. halt etmiş herakleitos!! 

                                                                                                            

günün bilgisiherakleitos; "aynı nehirde iki kez yıkanılmaz" önermesinin sahibidir. iş bu nehir akıcıdır.. aynı şekilde durmaz ve ilk defa suya girdiğiniz kişi ile ikincisi arasında fersah fersah farklar vardır.. şu ufacıcık yazımda nasılda ters teptim bu önermeyi.. her şey aynı! değişen hiçbir halt yok!

Çarşamba, Nisan 01, 2015

mono..



benim sarı kırmızı uçurtmam vardı.. kuyruğu saydam.. kocaman gülümser, güneşi kaplardı..

.. rüzgarını kırdılar..

rengini griye boyadılar..

siyahlaşıyor günden güne.. katran..

...

sürekli elektrik tellerine dolanıyor kuyruğu.. hepten kısaldı.. dengesizleşti.. çıtaları bozardı..

gerçi elektrikler de yok..


ipleri sırât.. lime lime.. bir tek pamuğa sarılı gönyesi. ha koptu ha kopacak..

...

ciğerden üfledikçe çırpınıyor.. ney kıvamında sessiz.. bilmiyor çalmasını.. üfledikçe acı suyu akıyor, gövdesinden süzülerek avuçlarına.. sonra aksiseda..

...

neden sonra çalı yırtıyor osuruğunu..güneş çekiliyor.. ay karanlık.. gece.. ve katran..


8 çiziyor.. ama uçmakta..

                                                                                                           

günün bilgisi: uçurtma;  ilk olarak çin'de bulunmuştur.. çinliler; dokuzuncu ayın dokuzuncu gününü, "uçurtma günü" olarak yâd ederler.. ancak bu etkinliklere kadınlar katılmazlar.. her yaştan erkeğin katıldıkları şenliklerde, tepelere çıkılır ve gökyüzünde renk cümbüşü yaşanır..

?

Fotoğrafım
İstanbul, Tokat, Türkiye
ben sezer; klasik uygulamalı, güdüsel bir hamle sonucu, anında dünyaya gelip, henüz olunmayan bir pratiğe zorunlu olarak itilmiş, nüfusa ilave bir insan..