sağlam erbaplarla çıkılan bir istikâl seferindeyiz..
caddeyi boydan boya iki, bilemedin üç taramadan sonra aynı yüzleri tekrar tekrar görünce, ister istemez kalabalığın biraz değişmesini bekliyorsunuz.. bu aradan istifade sahafları bir bakınalım dedik.. hem zaman daha iyi geçer..
önce girdik kelepir'in içine.. her gitmemizde içinde değişim yapıldığı hissine kapılıyoruz.. fondaki musikî ezgileri eşliğinde kitapları taramaya başladık.. aradığımız özel bir şey filan da yok.. neden sonra arkadaşlar sağlam iki üç kitap buldular.. alıp çıktık..
biraz sol yapınca asıl kitapların ana damarına gidiyorsunuz.. ayaklar zaten kendiliğinden yollandı oraya.. mis kokulu, şeker aroması edasında, o bilindik eskimiş kitap kokularının buram buram yüzümüze çarptığı kapıdan içeri girdik.. koridor boyunca sağlı sollu bir dünya sahaf dükkanı.. işte beyazıta tercih etmemin temel nedeni de bu!.. orası artık kpss ve bilimum kitap satan amiyane tabirle "kırtasiyeler"e döndüler.. bir elin parmaklarını geçmiyor asıl sahâflar..
iki üç dükkan geçtik.. sinekten yağ çıkartmakla ün salmış arkadaşlardan birisi 2 kitap 5 liranın önünde durdu.. elinde bilindik şeylerin anlatıldığı siyasi, kalın mı kalın, sıradan bir kitap.. aldı koltuğunun arasına ikinciyi seçmeye çabalıyor..
hani olacak ya! ince sayılabilecek yeşilimsi bir kitap.. sırtı bana bakıyor.. ismini okuyabilmek için kitabı çekip çıkarmak yerine, olduğum yerde şekilden şekile giriyorum.. karabolde koluna çarptığım sinekçi eleman bana bakıyor garip garip.. sonra elini uzatıp çekip çıkarıyor kitabı..
işte filmin koptuğu yerdeğiz.. kitap belkide yıllardan beridir delicesine aradığım bir kitap.. aramadık delik bırakmamıştım..
hani olacak ya! ince sayılabilecek yeşilimsi bir kitap.. sırtı bana bakıyor.. ismini okuyabilmek için kitabı çekip çıkarmak yerine, olduğum yerde şekilden şekile giriyorum.. karabolde koluna çarptığım sinekçi eleman bana bakıyor garip garip.. sonra elini uzatıp çekip çıkarıyor kitabı..
işte filmin koptuğu yerdeğiz.. kitap belkide yıllardan beridir delicesine aradığım bir kitap.. aramadık delik bırakmamıştım..
bazen uzun sürsede oluyor.. zaman geliyor bakınıp duruyorsunuz.. hatta o size bakmasa da siz onun baktığı yerlerden geçip gidiyorsunuz hep.. taa ki gün gelip size el sallayana kadar.. esen kalın :)
günün bilgisi: arktik okyanusu; dilimizde daha çok kuzey buz denizi olarak bilinmesinin yanı sıra, uluslararası hidrografi örgütü tarafından okyanus olarak tanınmlanmaktadır.. ayruca; rusya, abd, kanada, grönland ve norveç'e kıyıları bulunmaktadır..
günün şarkısı: Müzeyyen Senar - Şarkılar Seni Söyler
hangi kitaptı? çok merak ettim şimdi. yazdın da ben mi görmedim yoksa? du bi daha bakayım..
YanıtlaSilİmrendim sana. Keşke öyle bi kitap merakım olsa da yıllar sonra bulsam alsam, mutlu olsam. Ben de böyle kendi kendime farklı farklı şeylerin peşindeyim işte, ama hiçbiri beni böyle şaşırtıp mutlu da etmedi. Keşke olsa :(
YanıtlaSilHa bi de, fotoğraftaki kitap sırtını kazandibi görmem ayrı bi reröre bence.
En çok keyif aldığım şey sahaf sahaf gezip tanınmamış bilinmemiş kitaplar almak. Yeni yeni düşüncelerle tanışıyorsun, herkesten farklı olmanın verdiği bir mutlulukta var tabi :)
YanıtlaSil-
uzun zamandır gezemiyorum, tekrar gidesim geldi..
(eski) kitap kokusu .. hmhm ne guzel kokar kitaplar degil mi ..
YanıtlaSilyillar once bende tesaduf aradigim bir kitabin 1 ci baskisini bulmustum .. nasil da mutlu olmustum ve hala cok ama cok mutluyum ..
seni anliyorum : )
[mefisto] :) kitap behçet necatigil'in 1968 nisanında yayınlanan "iki başına yürümek" adlı bir şiir kitabı :) kitap 64 sayfa olmakla birlikte, yapılan ilk basım.. ilk basımlar oldum olası tiryakiliğe sürüklemiştir beni :p
YanıtlaSil[Günlük Ayracı] ne kadar bu aralar elimdeki kitaptan tek satır bile okuuamasamda hiç küsmediler bana.. gereğinden çok nankörlük yapıyorum ama onlar gene de kucak açıyorlar :p
YanıtlaSilfotoğraf mevzusuna gelince; çok değil daha 2 gün önce enfes bir kazandibi yedim.. umarım kulakların çınlamıştır :)
[Erdi] insanın en değer verdiği kitaplar genelde kendi kefettiği, tanınmamış bir yazara ait oluyor.. yaşanan bu hazzı tarif etmek çok zor.. kitaplar ne kadar küsemeseler de arayı fazla açmamak lazım :)
YanıtlaSil[Lô - Lâ] sararmış yaprakları çevirdikçe keskinleşen, o şeker aromalı koku, buram buram tüttükçe yaşadığını anımsıyor insan :)
YanıtlaSilbirinci ciltler, her zaman en büyük hediyelerdir :)
Have a SUPER weekend!
YanıtlaSilbeğenildi=)
YanıtlaSil[mavimetropol] eyvallah :)
YanıtlaSil