bir yatak sıcaklığında böldük ekmeğimizi.. ve bandırdık kokoreç çıkmazlarına umudu.. buharında tütsüledik yusufçuk sermayenin son meteliklerini..koşar adım saf tuttuk fermuarı bozuk tulumlarla.. ve kurşun kurşun üstüne debelenirken siper aldık, umutları uykulu düşleri.. esnemek ölmek mi dersin bre yusufçuk.. kanatları yolunmuş martının adı leşe çıkmış pazarda.. öyle bandırıyor vapuru çarklı, ondalıklı kesir.. ne demekse işte.. bilemedi ne vakit kumruladığını tünediği dala.. bilemedi sarmalarken dürümleri kübrayı işkembeye.. sonrada içmeli mi ki kelle paça.. bilemedi.. sonra baskın kokusunda soğanı dişlemek varya abanoz kabında lüferle.. kılçığa ne hacet ezberi bozuktur onun.. tutamazken dimağında osuruğunu , paçasından sıvanır elbet.. hem maymun kişnmesinde çarpılmak var yeniden.. titremek hissi en sıcakta.. ve bir el.. elden öte parmaklar var sarmalık, en tokat yaprağına inat.. rafinesi bozuk aşkları tuza yatırıp ojelemek var.. bi vakit çıkarıp tespihe kazımak var vakti sonrasında bir baş harfi! hem nedense baş harf.. saymak var en törpülenmiş yerinde imamesi keleş tortusunda bıçkılanmış mihrakları.. saymaca oynamak aşkı evvelle. ve kazınan harflere inat çalışır zihninin dekoderi.. ilk tuttuğun el gelir imamenin soluna kazınmış bir "N" harfi.. ilk baloncuk aldğın hedaye sıvanır paçana.. ve ilk masum belkide tek öpücük.. sonra sarı papatya toplamaca şimdinin kalmayan kuytularında.. çekilir gibi değil tespih ağırlaşıyor gibi.. ve belli belirsiz içide yanıktan "T" çıkar gül suyunda bulamaca.. ve ilk kavga gelir akla aşk uğruna.. lise gerisi ergen çağında.. bırakılır yokuşta aşkın tutsak bedeni.. ölüme yenik düşerken kalbi.. ve tutamaz bir daha o elden son toprak serpilirken tümseğe.. ve aşk uğramaz artık diline.. hep köşesinde barındırırda dökülmez dişin ardına.. sevmemeli gibi artık.. madem oyuna ölüm hilesi karıştı.. kuralına inat tutsak gerek kafesi göğsünde bedeni... ve yüksek çarpıntıya yenik düşer devrimci kalbi.. çarpılı verir rüzgarın hoyratlığında tespihin selâmetine.. kazınır yeni bir harf daha ama en söylenmemecesine "E" olarak.. besler, yaşatır derinliklerde gizli gizli.. hep kaçma oyunu sergiler köşe bucak.. yaklaşır sevdiceğide, bokumsu aşk rolü oynanır en amatöründen .. halen ilk ve tek keşkesidir ömrün.. ve halen dile gelememiştir.. lise böyle manâsız aşk triplemeleriyle geçilir keşkesiz yıllara.. ve yeni hayat başlarken bir kızıl elma.. ısırılmaya çalışılır cennete inat.. kabak tadında dönemeçler geçilir aşktan.. göksele inat aynı nakarat dilden ziyade zihnine kazınır; "benden geçti aşk".. tespih çekilmeye devam ederken hep sanal harfler dikkat çeker.. h,t,s,m.. hep küçük harfler..
hiç harfim olmadı "E" den sonra.. hep keşkesiz hayâlin perdesini yakmakla geçti uykularım.. ve bir köşe başında raslamak vardı sana.. titrek, çarpıntılı nazar atarken sana.. kısılarak bakan neşterin nelerde fısıldadı bana.. keşke kokan tuzaklarında boğduk biz aşkı.. salıncak rüzgarında devrilen umutlara terk ettik.
* * *
ve bir keşke daha çektim bugün tespihe.. imamenin sağında yapıştı kaldı isminin ilk adımı.. ve aslında tek boncukluk imame sergilendi silüetinde.. koşar adım yatarken düşe, hep keşkeler hamletinde törpülendi sabahlar.. ve ilk adımı beklerken yürümeyi unuttuk, sıçrar gibi uyanırken yarınlara..
neden olmasin:)
YanıtlaSil