Pazartesi, Kasım 01, 2010

çanta..


bi çanta kokusuydu aslında sığdırdığım düşler.. şekerimsi plastik.. bi çocuk sabahımın unutulmazı.. hani bazı anlar vardır yaşamın kenarlarına tutunan.. her benzerinde aynı hazzı, aynı kokuyu ararsın.. 

yaşımın ne vakitte seyretiğini pek anımsayamıyorum.. ancak beşten fazlada değildir.. bi sabah uyandığımda baş ucumda o çok sevdiğim çanta vardı.. hani eski cinsten, şimdinin dosya, klasör ebatlarında, elle tutturgaçlı.. en çokta eskinin türk filmlerinde çıkardı karşımıza.. işte öyle bi şeydi.. kahverengimsi.. deriden bozma, şeker aroması desen değil, bildiğin plastik kokusu.. olurya yeni şeylerin yeniliğini tesciller cinsinden.. 

günlerden bi gün.. gün dediysekte eşek kadar olduktan sonra bi gün işte.. çok değil daha bi hafta öncesi.. çatının eski püsküleri arasında cirit atarken birden elime yırtıktan pırtık bi çanta ilişti.. evveeett.. işte o çanta.. nasıda gözlerim doldu anlatamam.. insanın boğazına bi yumruk otururda yunkunsada inmez kursağından aşağıya.. 

elime aldım çantayı.. o tutma yerlerinde, küçük ellerimin kokusunu çekiverdim bütün tozlarıyla.. bi anda gözlerimden boşanan yaşlar çantanın kenarlarından aşağıya süzüldü.. çanta o kadar küçüktü ki elimde kayboluyordu resmen.. çok fena oldum be.. büyüdük galiba biras :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yok mu 0.7 ucu olan?

hiç fark etmez aslında 0,5 yada 0.9 olması..

orta kara olsun diye 0.7..

şayet kalem traşınız varsa, o da fena derecede iş görür :)

neyse işte, korkma.. yaklaş!..

?

Fotoğrafım
İstanbul, Tokat, Türkiye
ben sezer; klasik uygulamalı, güdüsel bir hamle sonucu, anında dünyaya gelip, henüz olunmayan bir pratiğe zorunlu olarak itilmiş, nüfusa ilave bir insan..