Pazar, Kasım 21, 2010

ıssız adam..



sessiz bir koy düşün.. şöyle in/cin top filan oynasın.. işte tam oraya,  ufacıktan bir kulübe konduralım.. şöyle arkasında da inceden bir tepe filan olsun ve de sahile sıfır.. iki göz odası olsun.. bir yatak, küçük bir dolap ve de pılı/pırtı için küçük, öğrenci işi bez dolap.. haa sonra kitaplar içinde küçük bir köşe!..

bir adam.. kafasında fötürlü bir şapka.. hani o boğaza ip inen cinslerinden.. dudaklarına yer etmiş bitik  bir de izmarit.. sonra üstünde robinson'un yırtık bir gömleği ve de salaş bir şort.. saç/sakal almış başını gitmiş.. gözlükler desen buğudan sekiz gösterir olmuş!

bizimkisi tam bir berduş gibi anlıycanız.. sazlıklardan yaptığı ufak bir tabureyi atar kapının önüne, gün batana dek miskin miskin oturur çoğu zaman.. bazen de aklına eserse kıyaya demirlediği, her tarafından su alan sandalıyla, olta sallar koyun en dingin yerlerinde.. bazen sığlıklara balıklama dalsada eve boş döndüğü olmaz hiç.. mutlaka omuzunda üç-beş çipurayla iner sandalından.. sonra kulübesinin kenarıda, artık isten kapkara olmuş demliğinin yanı başında şişe geçirir onları.. ohh mis..

gecenin inmeye başlamasıyla birlikte bardak tıslamaları kaplar tüm koyu.. resmen bardaklara gerdan kırdırır.. isteri nöbetine tutulmuşçasına, titrek ellerinin ardı sıra yuvarlar teklemelerini.. boğazdan süzülür inceden yangın,.. yavaş yavaş mideye oturuken içsel titremeye yakalanır.. ve ansızın gözleri kızarır.. hepte bu raddesinde yakalanır sağnağa.. uzaktan bakıldığında içkinin muzip çelmesi gelir akla.. velâkin işte tam o raddede sisler düşer dimağına.. kimbilir kaçıncı gamzesine yandığının cananıdır..

gün gecedir artık.. uzaklardan sırıtan ay ışığından başka yaren yoktur koca koyda.. melankolik bir tırıvırı çöreklenmiştir yakasına.. bütün ömrünü  kulübesinin önünde, taburesinde geçirmeye razıdır..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yok mu 0.7 ucu olan?

hiç fark etmez aslında 0,5 yada 0.9 olması..

orta kara olsun diye 0.7..

şayet kalem traşınız varsa, o da fena derecede iş görür :)

neyse işte, korkma.. yaklaş!..

?

Fotoğrafım
İstanbul, Tokat, Türkiye
ben sezer; klasik uygulamalı, güdüsel bir hamle sonucu, anında dünyaya gelip, henüz olunmayan bir pratiğe zorunlu olarak itilmiş, nüfusa ilave bir insan..