Pazar, Temmuz 11, 2010

yaprak..


yeni bi nefes iliklendi boğazıma. okyanus kokusuna sararak yudumladım.. sonra yosunların genizimden sarkarak oturdu dilimin ardına.. yutkunamadım bi türlü.. yakan bi şeyler vardı halâ.. yoksa neden kızarsın gözlerim, adını her doladığımda dimağıma..

susadın, ayaklandın. gölgelere kucak açarken irkildin ansızın.. minik bi şapka ya da herhangi bi saçmalığım düştü belki hatırına.. inceden gülümsedin belki de. ama işte o kadar.. suyunu yudumlayana kadar baktım ve  her damlasında gölgeye kucak açtım..

yastığımın kenarında kitabım, arasında eski bi yaprak ve ortasına yerleştirilen bayatlamış izler.. yaprağın damarları kurumaya direnirken, izler çoktan gölgelenmişti.. gazel kümbetinde yeniden doğacak iştahla, rüzgâra uçmayı diledi benden.. hemde bu sabah.. söz verdim ona. günün ışığı düşmeden pencereden uçabilecek.. hem de haberin bile olmadan..

göz kapaklarım iyice ağırlaştı artık.. yeksan radarımın siperini takamadım.. uyumak mı? hıhh. ne uyuması delimisin sen.. gölgede kalmış izler parladı ve konuştu benimle.. üstelik sabaha kadar.. belki veda etti.. ama bildiği tüm gerçeği duyarak ayrılacaktı az sonra.. hem de haberin bile olmadan..

günün ilk fısıltısında pencere kenarına kondurdum izlerini.. bi süre bakıştık öylece.. sabah namazındaki teyze ; "delimidir nedir" diye düşünmüş olabilir.. ama olsun.. son kez bakmak istedim.. halâ kurumaya direnen damarlarıyla  bakıyordu.. sonra rüzgârın koynuna salınarak, yalpalaya yalpalaya uzaklaştı ve gözden kayboldu/n...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yok mu 0.7 ucu olan?

hiç fark etmez aslında 0,5 yada 0.9 olması..

orta kara olsun diye 0.7..

şayet kalem traşınız varsa, o da fena derecede iş görür :)

neyse işte, korkma.. yaklaş!..

?

Fotoğrafım
İstanbul, Tokat, Türkiye
ben sezer; klasik uygulamalı, güdüsel bir hamle sonucu, anında dünyaya gelip, henüz olunmayan bir pratiğe zorunlu olarak itilmiş, nüfusa ilave bir insan..