cumartesi gecesi işte.. canım nasıl konyak çekti anlatamam.. kolonyağı iç tavsiyelerine sadece osuruyorum bu aralar.. hazır haftalığıda almışım :FF hiç üşenmedim bi şort geçirip attım kendimi sokağa.. fıldır fıldır açık bi tekelci aramaya başladım.. sokak hafifden rengine dönmüş.. kahrolası çöpçüler yere düşen aşk denelerini süpürmeye koyulmuşlardı falan filan işte :p.. sonunda mavi efespilsen tabelasının yandığı kuytu bi dükkan bularak yanaştım.. gözleri içkiden kızarmış olması fena derece olası olan amcaya yanaştım usul usul.. tekel amca şöyle alıcı gözle baktı, sonra buyur delikanlı edasıyla tek gözünü kırpıverdi.. şimdi desemki sende konyak var mı diye, beni dışarı atar.. iki bira alıp çıksam olmaz.. alışkanlık bikerem, herdaim yediliğimi bozamam.. boğazımı temizleyerek, birazda titrek bi sesle amcaya bana bi şişe konyak vermesini söyledim... bak söyledim, sormadım!.. gözleri bi anda pörtleyen bey amca bi kaçyüz salise afallayarak, "iyide be yavrum bu sıcakta konyak gitmez ki.. hava soğuk olsa neyse.. için ısınır.." dudaklarım bi an bükülüversede cevap gecikmedi.. "boş ver be amca.. ben dünyaya geldiğimden beri üşüyorum!.."
resim: .discover-poitou-charentes
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yok mu 0.7 ucu olan?
hiç fark etmez aslında 0,5 yada 0.9 olması..
orta kara olsun diye 0.7..
şayet kalem traşınız varsa, o da fena derecede iş görür :)
neyse işte, korkma.. yaklaş!..